1. Damping Nedir?
Damping, bir malın yabancı bir piyasada, ihracatçı ülkedeki maliyetinden veya benzer ürünün fiyatından düşük şekilde fiyatlandırılması stratejisidir. Genel bir yanlış olarak, her düşük fiyatlı ithalat dampingli ithalat olarak değerlendirilmektedir. Ancak, bir malın dampingli olarak addedilmesi için bir takım katı kurallar bulunmaktadır. Buna göre;
a) Bir ürün eğer ihraç fiyatı ihracatçı ülkede satılan benzer ürünün fiyatından daha düşük ise, o ürün dampingli olarak kabul edilmektedir,
b) Ayrıca, bir ürün üretim maliyetinin altında ihraç ediliyorsa, yine dampingli olarak değerlendirilmektedir.
Ülkemizde bugüne kadar açılmış olan damping soruşturmalarının yıllara ve sektörlere göre dağılımını görmek için
tıklayınız
2. Sübvansiyon
Sübvansiyonlar genellikle bir firmanın hükümet tarafından desteklenmesi şeklinde uygulanır. Bu destek ihracat sahasında veya üretim safhasında özel kredilerin verilmesiyle ya da dolaysız vergilendirmeden bazı ihracatçı firmaların ayrı tutulması şeklinde olabilmektedir. Ancak, günümüzde dampingin sık rastlanan bir şekli de “sübvansiyon” ihracat teşvikleri çerçevesinde ihracatçılara sağlanan vergi iadesi, ucuz kredi ve öteki kolaylıklar sonucunda ortaya çıkar. (İhracat sübvansiyonlarını gösteren liste için
tıklayınız. Bu teşviklerin aşırı ölçüde sağlanması ihracatçının dış piyasada maliyetin altında satış yapmasına, dampinge neden olabilir.
Bu çerçevede Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması’nda sübvansiyonlar, yasak ve müsaade edilebilir sübvansiyonlar olarak iki kategoriye ayrılmıştır:
2.1. Yasak Sübvansiyonlar
-Tek başına veya diğer birkaç koşuldan biri olarak ihracat performansına bağlı olan sübvansiyonlar
-Tek başına veya diğer birkaç koşuldan biri olarak ithal mallar yerine yerli malların kullanımına bağlı olan sübvansiyonlardır.
2.2. Müsaade Edilebilir Sübvansiyonlar
2.2.1. Dava Edilebilen Sübvansiyonlar,
Dava edilebilen sübvansiyonları ayırmak için “özgüllük” kavramı kullanılmaktadır. Eğer sübvansiyon;
-Bir işletme veya işletmeler grubu ile,
-Bir sanayi sektörü veya sanayi grubu ile,
-Sübvansiyonu veren merciin yetki alanı içindeki belirlenmiş bir coğrafî bölgede bulunan işletmeler ile sınırlı tutulduğu takdirde o sübvansiyon “özgül” addedilmektedir. Ayrıca bütün “özgül” sübvansiyonlar diğer üye ülkenin menfaatleri üzerinde olumsuz etki yaratması halinde, dava edilebilmektedirler. Bu tür olumsuz etkiler:
-Bir üye ülkenin menfaatine ciddi zarar verilmesi,
-İthalatçı ülkenin yerli sanayine zarar verilmesi.
şeklinde ortaya çıkmaktadır.
2.2.2. Dava Edilemeyen Sübvansiyonlar.
Yasak ve dava edilebilen sübvansiyonlar dışında ve özgül olmayan, yani belirli işletmelere ve sektörlere yönelik olmayan sübvansiyonlardır. Ayrıca, özgül olabilmekle birlikte, belirli kriterler dahilinde AR-GE, geri kalmış bölgeler, çevre yatırımları ve küçük ve orta ölçekli işletmelere hükümetler tarafından verilen sübvansiyonlar da dava edilemeyen sübvansiyonlardır.
3. İthalatta Haksız Rekabet Soruşturmalarının Damping Karşısında Etkililiği
Ülkemizde açılmış olan damping soruşturmalarından bazılarının ekonomik sonuçları şu şekilde belirtilebilir:
Ülke
|
G.T.İ.P.
|
Sektör
|
Vergi Konmadan Önceki 12 Aylık Dönemde Toplam İthalat
( $ )
|
İlgili Tebliğ / Kesin Önlem Oranı
|
Vergi Konduktan Sonraki 12 Aylık Dönemde Toplam İthalat ( $ )
|
İthalattaki Değişim
|
Romanya |
5506.20.00
|
Tekstil |
1.714.944
|
90/18
% 15
|
358.000
|
-1.356.944
(-% 79)
|
Pakistan |
52.05
|
Tekstil |
62.664.777
|
91/21
% 20
|
180.730
|
-62.484.047
(-% 99.72)
|
ÇHC |
69.11
|
Seramik Mamulleri |
4.804.896
|
91/3
2 $/Kg
|
3450
|
-4.801.446
(-% 99.07)
|
Romanya |
70.03
/ 70.04
/ 70.05
|
Cam ve Cam Eşya
|
1.564.219
|
91/1
100%
|
0
|
-1.564.219
(-% 100)
|
Güney Kore |
8507.10.31
|
Makineler-Mekanik Cihazlar ve Parçaları |
4.117.651
|
92/11
% 12
|
1.170.645
|
-2.947.006
(-% 72)
|
Rusya Federasyonu |
70.04
|
Cam ve Cam Eşya |
2.063.659
|
93/8
35 $ / Ton
|
119.234
|
-1.944.425
(-% 94)
|
Rusya Federasyonu |
5503.20
|
Tekstil |
9.555.500
|
94/5
% 19
|
1.043.873
|
-8.511.627
(-% 89)
|
Romanya |
3904.10.00
|
Plastik ve Mamulleri |
6.810.737
|
95/4
100 $ / Ton
|
0
|
-6.810.737
(-% 100)
|
Ukrayna |
7207.11.24 – 7207.20.24
|
Adi Metaller Ve Adi Metallerden Eşya |
74.456.634
|
95/7
17 $ /Ton
|
26.560.725
|
-47.895.909
(- % 64)
|
ÇHC |
2918.14.00
|
Kimya Sanayi |
2.827.443
|
95/5
% 66
|
604.970
|
-2.222.473
(-% 79)
|
ÇHC |
9613.20.90.00.00
|
Muhtelif Mamul Eşya |
2.201.563
|
98/4
0.12 $ / ADET
|
466.137
|
-1.735.426
(-% 79)
|
|
|
|
|
|
TOPLAM
|
142.274.259
|
Kaynak: Yapıcı, Murat.: DTÖ Anti-Damping Anlaşması ve Türk İşletmeleri Açısından Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, 2000, Tablo 24, s.148.
4. Damping Soruşturmalarında Yetkili Merciler
İthalat Genel Müdürlüğü
Genel Müdürlüğün görevleri şunlardır:
a) Şikâyet üzerine veya gerektiğinde re’sen, verilen bilgi ve belgeler veya mevcut diğer bilgilerin ışığı altında ön incelemeyi yapmak,
b) Soruşturma açılıp açılmayacağı hususunda Kurula teklif sunmak,
c) Soruşturma açılması halinde, soruşturmayı yürütmek ve önlemlerle ilgili olarak Kurula teklif sunmak,
d) Kurulun sekreterlik hizmetlerini yürütmek ve Kurulca verilecek diğer görevleri yapmak.
Kurul ( İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu)
DTM, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, DPT Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, TOBB ve TZOB temsilcisi 8 üyeden oluşmaktadır. Kurulun görevleri şunlardır:
a) Soruşturma açılıp açılmamasına veya açılmış bir soruşturmanın durdurulmasına karar vermek,
b) Soruşturma sırasında yeterli delil olması halinde geçici önlem kararını Bakanlığın onayına sunmak,
c) Soruşturma sonuçlarını değerlendirmek, bunun gerektireceği tedbirleri almak ve kesin önlem kararını Bakanlığın onayına sunmak,
d) Soruşturma sırasında taahhütte bulunulmasını önermek, taahhütte bulunulması halinde, taahhüdü kabul edip etmemek hususunda karar vermek ve taahhütlerin yerine getirilmemesi durumunda gerekli önlemleri almak.
İthalatta haksız rekabet soruşturmalarında temas kurulacak birim:
Dış Ticaret Müsteşarlığı
İthalat Genel Müdürlüğü
Damping ve Sübvansiyon Araştırma Dairesi
Adres: İnönü Bulvarı No:36 06510 Emek, ANKARA
Tel : (312) 204 75 00
Faks: (0312) 212 87 65 / 212 87 41
5. Damping Soruşturmalarında Temel Kavramlar
Fiyatların Karşılaştırılması
Bir malın ihraç fiyatı ile menşe ülkedeki normal değeri arasındaki fiyat karşılaştırması damping ve sübvansiyonun varlığının belirlenmesinde ilk şart niteliğindedir. Bu fiyat araştırmasının adil bir karşılaştırma olabilmesi ve hataların en aza indirilmesi için karşılaştırmanın aynı ticari aşamada ve mümkün olduğu kadar aynı tarihlerdeki satışlara ait fiyatlar üzerinden yapılması gerekmektedir ve bu ticari aşamanın fabrika çıkışı olarak alınması kabul edilmiştir. Zararın varlığını kesin olarak ortaya koyabilmek için, dampingli ithalatın yerli üretim dalının üretim, istihdam, kâr, verimlilik, stoklar, ücretler, büyüme, nakit akışı gibi ekonomik faktörleri üzerindeki etkisi iyi bir şekilde incelenmeli ve yorumlanmalıdır.
Benzer Mal
Özdeş, yani her bakımdan söz konusu malın benzeri bir malı ifade etmektedir. İncelemeler sırasında böyle bir malın bulunmaması halinde, her bakımdan benzeri olmasa bile söz konusu malın özelliklerine çok yakın özelliklere sahip başka bir mal benzer mal olarak kabul edilir.
Normal Değer
İhracatçı ülkedeki iç piyasa fiyatıdır. Ancak, üretim sadece ihracat amacıyla yapılıyor ve iç piyasada satılmıyor ya da çok az miktarda satılıyorsa, normal değer olarak bir üçüncü ülkeye ihraç edilen benzer bir ürünün temsil niteliğine sahip mukayese edilebilir fiyatı alınır.
Damping Marjı
Damping giderici vergi oranının belirlenmesinde baz olarak alınan damping marjı, normal değerin ihraç fiyatını aşan kısmıdır.
Damping Tutarı = Normal değer – İhraç Fiyatı
Zarar Kavramı ve İçeriği
Dampingi ortadan kaldırmak veya etkisiz hale getirmek amacıyla bir uygulamaya geçilebilmesi için mevcut zarar durumunun tespit edilmesi gerekmektedir. Burada ithalatta haksız rekabet soruşturmalarında “zarar” kavramı üç şekilde belirtilebilmektedir:
1- Ulusal Bir Üretim Dalına Verilen “Maddi Bir Zarar”,
a) Dampingli ithalatın yurtiçi üretime veya tüketime kıyasla nispi ve mutlak anlamda artması,
b) Dampingli ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarının altında kalması veya fiyatları düşürücü ya da bastırıcı etki yaratması,
c) Dampingli ithalatın yerli üretim dalının satış, kar, üretim, piyasa payı, verimlilik, yatırım hasılatı ve kapasite kullanımı, nakit akışı, stok, istihdam, ücretler, büyüme, sermaye veya yatırımları artırma yeteneği gibi ekonomik göstergeleri üzerinde fiili veya potansiyel olumsuz etkide bulunması durumudur.
2- Ulusal Bir Üretim Dalında “Maddi Zarar Tehdidi”,
Maddi zarar tehdidi; iddialara, tahminlere veya uzak olasılıklara değil maddi delillere dayandırılmalıdır. Maddi zarar tehdidinin belirlenmesinde aşağıdaki etkenler dikkate alınır:
a) İthalatta büyük artış ihtimalini gösteren, iç piyasaya dampingli veya sübvansiyonlu ithalatta önemli ölçüde artış oranı,
b) İhracatçının Türkiye’ye yönlendirebileceği yeterli ölçüde kapasitesi bulunması,
c) İthalatın fiyatlarının yurt içi fiyatların altında olması,
d) Soruşturma konusu malın stokları.
3- Ulusal Bir Üretim Dalının Yaratılmasında “Hissedilir Bir Gecikmeye Sebep Olma”dan en az birinin olması ile yerli üretim dalında bir dampingin varlığı anlaşılmaktadır.
Geçici Önlem
Tarafların savunma hakkını kullanmasına imkan sağlanması ve damping ve zarar konularında geçici belirlemelerin yapılması koşuluyla ve soruşturma başlatıldıktan en erken 60 gün sonra, soruşturma süresince zararın devam etmesini önlemek için azami geçici damping marjı kadar geçici önlem (teminat şeklinde geçici vergi) alınabilir.
Geçici önlemler ancak aşağıdaki durumlarda uygulanabilir:
-Anlaşma hükümlerine uygun olarak bir soruşturma başlatılmış olması ve ilgili taraflara bilgi vermeleri ve görüş bildirmeleri için yeterince fırsat tanınmış olması halinde,
-Damping ve bunun sonucunda üretim dalına verilen zarar konusunda olumlu bir ön belirleme yapılmış olması halinde,
-İlgili mercilerin, soruşturma esnasında herhangi bir zarara sebebiyet verilmemesi için bu önlemlerin gerekli olduğuna hükmetmesi halinde,
-Soruşturmanın başladığı tarihten en az 60 gün geçmesi halinde.
Ülkemizde bugüne kadar damping soruşturmalarında alınan geçici önlem kararlarının tümü ve bu geçici önlem kararlarının alınması için geçen süreleri görmek için
tıklayınız.
Kesin Önlem
Konulacak verginin damping marjını aşmaması zorunluluk arz etmektedir. Ayrıca, damping marjının daha düşük bir vergi oranı ithalatçı ülkedeki üretim dalından meydana gelen zararı telafi ediyorsa, bu miktarın yürürlüğe konması uygun görülmektedir. Kesin vergi uygulanması için de, geçici verginin uygulandığı tarihten itibaren en fazla 90 gün öncesine kadar gidilebilmektedir.
Gerek geçici önlemlerde gerekse kesin önlemlerde dampinge karşı konulan vergilerin mükellefi; dampinge konu malı ithal eden, gerçek ve/veya tüzel kişilerdir. Ayrıca, damping soruşturmaları sonucunda karara bağlanan dampinge karşı vergilerin tahsili ise, Gümrük İdarelerince ithalat esnasında alınan diğer vergilerden ayrı olarak tahsil olunur veya teminata bağlanır.
Kesin önlemlerin süresi; dampinge ve sübvansiyona karşı kesin önlemlerin süresi kural olarak 5 yıldır. Ancak, süre bitiminden evvel bir nihai gözden geçirme soruşturması açılması ve soruşturma sonucunda önlemin kalkmasının dampingin/sübvansiyonun ve zararın devam etmesine veya yeniden meydana gelmesine neden olacağının tespit edilmesi halinde önlemin uygulanmasına devam edilir.
Ülkemizde bugüne kadar damping soruşturmalarında alınan kesin önlem kararlarının yürürlükte kalma sürelerini görmek için
tıklayınız.
Geriye Dönük Uygulama
Dampingden koruyucu vergiler ve geçici önlemler, esas olarak, alınan kararın yürürlüğe giriş tarihinden sonra tüketime sunulan mallar için geçerlidir. Ancak belirli şartların tespit edilmesi durumunda geriye dönük uygulamaların da yapılabilmesi mümkündür. Zarar tehdidi veya bir üretim dalının kurulmasında hissedilir bir gecikme hali hariç, zararın kesin tespiti yapılmış ise geçici önlemler alınmış olsa da geriye dönük uygulama yapılabilmektedir. Geriye dönük vergiler, geçici önlemlerin alındığı tarihten itibaren 90 gün öncesine kadar uygulanabilir. Bu tarihten itibaren daha geriye gidebilmekse mümkün değildir.
6. Soruşturma Açılamayan ve Önlem Alınamayan Haller
-Damping / sübvansiyon, zarar ve illiyet bağı koşullarından birinin eksik olduğu,
-Damping marjının asgari oran olan %2’nin altında olduğu,
-Sübvansiyon soruşturmasında, sübvansiyon nispetinin %1 ‘in altında olduğu (gelişmekte olan ülkeler için bu oran %2’dir),
-Dampinge / sübvansiyona konu olan ithalat miktarının malın toplam ithalatının %3’ünden düşük olduğu (ancak, %3’ün altında olan ülkelerin toplam paylarının %7’yi geçmediği) hallerde soruşturma açılmaması ve açılmış soruşturmanın önlemsiz kapatılması gerekmektedir.
7. Damping Soruşturması Açılması
Damping soruşturmalarının açılabilmesinde gerekli şartların başında, “yerli üretim dalını temsil edebilme kriterini karşılayabilmek” gelmektedir. Buna göre;
“Yerli üretim dalında birden fazla üreticinin faaliyet gösterdiği durumlarda şikayette bulunan üreticilerin toplam benzer mal üretiminin, Türkiye toplam benzer mal üretiminin %25’ini temsil edecek düzeyde bir araya gelmeleri gerekir. Müsteşarlığın, ilgili yerli üretim dalında karşı çıkan üreticinin bulunup bulunmadığını, diğer bir deyişle şikayete destek nispetini araştırması gerekecektir. Şikayetin üretim dalı tarafından yapılmış sayılabilmesi için, şikayeti destekleyen üreticilerin üretimlerinin görüş bildiren üreticilerinin toplam üretimlerinin % 50’sinden fazla olması gerekir.” (İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik M.20/3)
Ancak, soruşturma açılabilmesi kriterini yeterli şekilde karşılayamamak daha baştan yolu kapatıp soruşturma açılamamasına neden olabilmektedir. Bu bakımdan, ülkemizde ithalatta haksız rekabet soruşturması açılmasında “yerli üretim dalını temsil etmek” kriterinin bugüne kadar nasıl karşılandığını örnekler üzerinden görebilmek için tıklayınız
8. Damping Soruşturma Dosyalarının Hazırlanması
Başvuru Formunun Hazırlanması
Şikayette bulunan yerli üreticilerin haksız rekabet ve zarar iddialarını delilleriyle ortaya koyabilmelerine yardımcı olmak amacıyla İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yol gösterici mahiyette bir başvuru formu hazırlanmıştır. Şikayetlerin, bu başvuru formunun doldurulması ve bir şikayet dilekçesi eşliğinde yapılması gerekmektedir. Başvuru formunda yer alan bilgiler sınırlayıcı olmayıp, gerekli durumlarda Genel Müdürlük ek bilgi ve belge talep etme yetkisine sahiptir.
“Dampingli İthalat Nedeniyle Maddi Zarar Gördüğünü İddia Eden Yerli Üreticiler İçin Şikayet Formu” için
tıklayınız.
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinde aşağıdaki hüküm yer almaktadır:
“Damping veya sübvansiyona konu olan ithalattan maddi zarar gördüğünü veya maddi zarar tehdidi altında bulunduğunu veya bu tür ithalatın bir üretim dalının kurulmasını fiziki olarak geciktirdiğini iddia eden üreticiler veya üretim dalı adına hareket eden gerçek veya tüzel kişi veya kuruluşlar Genel Müdürlüğe yazılı olarak başvuruda bulunabilirler.”
Birden fazla üreticinin bir arada şikayet ettiği durumlarda, başvuru formu birlikte doldurulabileceği gibi, ticari gizlilik nedeniyle her bir üretici tarafından ayrı ayrı da doldurulabilir. Ferdi hareket edilmesinin tercih edildiği durumlarda, soru formunun damping / sübvansiyon iddiası, malın tanımı, diğer yerli üreticiler, ihracatçı ülke ve ihracatçı firmalar, ithalatçı firmalar, ithalat istatistikleri, toplam Türkiye tüketimi gibi bazı bölümlerinin ortak ve aynı şekilde cevaplanmasında ve bunun için bir iş bölümü yapılmasında fayda görülmektedir.
Şikayette bulunan üreticilerin tamamı için tek bir başvuru formu doldurulacak olması durumunda, genel başvuruya ek olarak firma bazında gizli bilgiler Müsteşarlığa doğrudan teslim edilebilir.
Ferdi başvuruların, aşağıda belirtilen dilekçelerden duruma uygun olanı tanzim edilerek, ayrı ayrı ve kapalı zarflar içerisinde bir arada Müsteşarlığa iletilmesi mümkündür.
Bu soruşturmaların açılabilmesi için, başvuruların -sübvansiyonlu ithalden veya dampingden zarar gören sanayi veya onun adına- yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Buna göre;
8.1. Yetkili Temsilci Veya Meslek Kuruluşu Yoluyla Şikayet
Burada damping soruşturması açılabilmesi için “
Şikayetin Meslek Kuruluşları Tarafından Yapıldığı Durumlar İçin” kullanılan dilekçenin doldurulması gerekmektedir. Ayrıca, şikayetlerin yerli üretim dalı adına hareket eden (a) yetkili temsilci tarafından yapıldığı durumlarda, şikayet dilekçesine yetki belgesinin eklenmesi; (b) ilgili üreticilerin bağlı olduğu meslek kuruluşu tarafından yapıldığı durumlarda, karar vermeye yetkili organın kararının eklenmesi gerekmektedir.
8.2. Yerli Üretim Dalının Yalnızca Bir Üreticiden Oluştuğu Alanlar
İlgili yerli üretim dalında tek bir üreticinin faaliyet gösterdiği durumlarda şikayet, bizzat yerli üreticinin kendisi tarafından veya kendisi adına hareket etmeye yetkili temsilcisi veya bağlı olduğu bir meslek kuruluşu tarafından yapılabilir. Bu durumda, damping soruşturması açılabilmesi için “
Yerli Üretim Dalının Tek Bir Üreticiden Oluştuğu Durumlar İçin” kullanılan dilekçe doldurulur.
8.3. Yerli Üretim Dalının Birden Fazla Üreticiden Oluştuğu Alanlar
Yerli üretim dalında birden fazla üreticinin faaliyet gösterdiği durumlarda şikayette bulunan üreticilerin toplam benzer mal üretiminin, Türkiye toplam benzer mal üretiminin %25’ini temsil edecek düzeyde bir araya gelmeleri gerekir. Müsteşarlığın, ilgili yerli üretim dalında karşı çıkan üreticinin bulunup bulunmadığını, diğer bir deyişle şikayete destek nispetini araştırması gerekecektir. Şikayetin üretim dalı tarafından yapılmış sayılabilmesi için, şikayeti destekleyen üreticilerin üretimlerinin görüş bildiren üreticilerinin toplam üretimlerinin %50’sinden fazla olması gerekir. Burada damping soruşturması açılabilmesi için doğrudan şikayete katılacak firmaların “
Yerli Üretim Dalının Birden Fazla Üreticiden Oluştuğu Durumlar İçin” kullanılan dilekçeyi doldurmaları gerekmektedir. Şikayeti soruşturmaya doğrudan katılmadan destekleyen üreticilerin de “
Şikayetin Desteklendiğine Dair Dilekçe”yi doldurmaları gerekmektedir.
Damping karşısında hazırlanacak soruşturma dosyasında, üç şartın yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki, dampingin varlığının kanıtlanmasıdır. Buna göre;
İkinci olarak, dampinge konu malın, yeri üretim dalında zarara neden olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Burada “zarar” kavramı, yukarıda belirtilmiştir.
Üçüncü olarak da, dampingin ve yerli üretim dalında zararın varlığının kanıtlanmasından sonra, damping ile yerli üretim dalındaki zarar arasında, şekilde görüldüğü üzere, bir nedensellik (illiyet) bağı kurulması gerekir. Yani, zararın dampingli ithalattan dolayı meydana geldiği kesin olarak hazırlanacak soruşturma dosyasında kanıtlarıyla birlikte ortaya konulmalıdır.
Şikayet, damping veya sübvansiyon, zarar ve damping veya sübvansiyona konu olan ithalatla iddia edilen zarar arasındaki nedensel ilişkiyi gösteren delilleri içermelidir. Yeterli delillerle desteklenmeyen iddialar şikayet olarak değerlendirilmez.
Hazırlanan damping soruşturma dosyalarında bu üç şarttan birinin eksik olmasının soruşturmanın kapatılmasına neden olduğunu, bugüne kadar kapatılan damping soruşturmalarında gerekçelerinde görmek için tıklayınız.
9. Gizli Olmayan Özet Hazırlanması
Soruşturma açılmasını takiben, şikayete ilişkin gizli olmayan tüm bilgilerin bilinen ihracatçılara ve ilgili ülke temsilciliğine gönderilmesi ve ayrıca, talep etmeleri halinde, diğer ilgili taraflara (örneğin ithalatçılara) bu bilgilere ulaşma imkanı sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, soruşturma açılmadan önce şikayetin gizli olmayan bir özetinin hazırlanması icap etmektedir. Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olmalıdır.
Gizli olmayan özet hazırlanırken rakamsal verilerin yanı sıra açıklama yapılması da gerekebilir. Bu tür durumlarda, gizli olabilecek sözel bilgilerin üstü kapatılabilir veya hiç verilmeyebilir veya bir başka türlü ifade edilebilir. Örneğin gizli tutulması istenen müşteri isimleri için “A Firması”, “B Firması” gibi kodlar kullanılabilir. Rakamsal bilgiler ise, eğilimi bozmayacak şekilde + / – belirli bir nispette değiştirilebilir veya endeks olarak verilebilir.
Şikayetin gizli olmayan özetinin başvuru ile aynı anda verilmesi gerekli olmayabilir. Eksiksiz bir başvuru yapıldığı anlaşıldıktan sonra Müsteşarlık İthalat Genel Müdürlüğü şikayetin gizli olmayan özetinin hazırlanmasını şikayetçi taraflardan talep eder.
10. Soruşturma Süresi
Soruşturma özel durumlar dışında 1 yıl içinde sonuçlandırılır. Bu süre gerektiğinde 6 ay uzatılabilir. Ülkemizde bugüne kadar açılan soruşturmaların tamamlanma sürelerini görmek için
tıklayınız.
Soruşturmayla ilgili olarak makamların istedikleri bilgiler taraflarca sağlanmalıdır. Ancak taraflar istenen bu bilgileri verip vermemekte serbest bırakılmışlardır. Böyle bir durumdaysa elde mevcut bilginin ışığı altında sonuca varılacağı da bilinmektedir.
Soruşturma makamları, önceden haber vermek ve inceleme istekleri konusunda herhangi bir itirazla karşılaşmamaları koşulu ile; soruşturmayı bir ülkede sürdürebildikleri gibi bir firmada da kayıtları incelemek kaydıyla sürdürebilmektedirler. Ancak böyle bir durum için önceden haber vermek ve izin almak gereği hükme bağlanmıştır. Bu hükümler menşe ülke kadar, menşe ülke olmayıp ihracatın aracı bir ülke tarafından yapıldığı durumlar için de geçerli olmaktadır.
11. Bilgilerin Gizliliği
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik’in 22. maddesi uyarınca, bir damping veya sübvansiyon soruşturması çerçevesinde alınan bilgiler, sadece edinilme amacı doğrultusunda kullanabilir.
Açıklanması rakiplere önemli bir fayda sağlayabilecek veya ifşa edilmesi bilgiyi temin eden şahıs veya bu şahsın bilgileri elde ettiği şahıs üzerinde önemli ölçüde olumsuz etki yaratabilecek nitelikteki bilgiler veya haklı bir neden gösterilmek kaydıyla, soruşturma taraflarınca gizlilik kaydıyla verilen bilgiler gizli addedilir. Bu tür bilgiler, bilgiyi sağlayan tarafın özel izni olmadan açıklanamaz.