Ticaret savaşlarının yarattığı belirsizlik yatırımcıları korumacı tedbirler almaya iterken, küresel piyasalarda meydana gelen zorluklar şirketleri varlıklarını sürdürebilmek için birleşme ve devralmalara yönlendiriyor.
Küresel ticarette yaşanan belirsizlik ve zorlaşan rekabet şartlarında müşteri portföyünü genişletmek ve karlarını artırmak amacıyla şirketler birleşme yolunu seçiyor.
Son dönemde özellikle otomotiv, enerji, teknoloji ve ilaç sektörlerinde faaliyet gösteren uluslararası “mega” şirketlerin birleşme görüşmeleri sıklıkla gündeme gelirken küresel satın alma dalgasına her gün yeni bir şirket ekleniyor.
Ticaret savaşlarının yarattığı belirsizlik yatırımcıları korumacı tedbirler almaya iterken, küresel piyasalarda meydana gelen zorluklar şirketleri varlıklarını sürdürebilmek, rekabet güçlerini artırabilmek ve müşteri portföyünü genişletebilmek için birleşme ve devralmalara yönlendiriyor.
AA muhabirinin Birleşme, Satın Alma ve İttifaklar Enstitüsü (IMAA) verilerinden derlediği bilgilere göre savunma sanayi sektöründe faaliyet gösteren United Technologies’in Raytheon’ı, ilaç sektöründeki Bristol-Myers Squibb’in Celgene’i, eğlence sektöründeki The Walt Disney Company’nin 21st Century Fox’u, enerji sektöründeki Saudi Aramco’nun Saudi Basic Industries Corporation’ı satın alması 2019’daki mega birleşme ve devralmalar olarak dikkati çekiyor. Söz konusu satın almaların toplam büyüklüğünün 330 milyar doları aştığı görülüyor.
İtalyan Fiat Chrysler Automobiles (FCA), Peugeot ve Citroen markalarının bağlı bulunduğu Fransız PSA Grubu ile muhtemel bir ticari birleşme konusunda görüşmeler yapılırken, tarafların anlaşması durumunda oluşacak yeni şirketin 50 milyar dolar piyasa değeriyle dünyanın en büyük otomotiv şirketi olacağı tahmin ediliyor.
Öte yandan yurt içinde de bazı şirketlerin birleşme ve devralma müzakereleri gündeme geliyor. Bu kapsamda mesleki emeklilik fonu OYAK’ın akaryakıt ve otogaz dağıtım şirketleri TOTAL ve M Oil operasyonlarını satın almak için Demirören Holding ile başladığı görüşmeler devam ediyor.
Başarısız sonuçlanan görüşmeler
Öte yandan şirketler arasında yürütülen birleşme ve devralma müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlananları da bulunuyor.
FCA’nın bu yıl Fransız Renault ile birleşme konusunda yaptığı görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanmıştı. 35 milyar dolarlık piyasa değerindeki birleşme kararından İtalyan-Amerikan ortaklığındaki FCA’nın çekilmesiyle söz konusu şirketin ve Fransız Renault’nun hisseleri hızla değer kaybetti. Birleşme olsaydı, yapılacak ortaklık, Japon Toyota ve Alman Volkswagen’in ardından, mevcut piyasa değeriyle dünyanın en büyük üçüncü otomobil şirketi kurulmuş olacaktı.
Amerikalı ilaç devi Pfizer ile İrlandalı Allergan’ın, yaklaşık 160 milyar dolarlık birleşmeyle, dünyanın en büyük ilaç şirketi olmak için harekete geçmesine rağmen, ABD’nin vergi mevzuatında yapılan değişiklikler nedeniyle iptal edildi. İki şirketin birleşmesi New York merkezli Pfizer’in ikametini İrlanda’da göstererek daha az vergi ödemesinin yolunu açacaktı.
ABD’li uluslararası teknoloji şirketi Xerox’un HP Inc’i satın almasını içeren 30 milyarı aşkın anlaşma büyüklüğüne sahip görüşmeler de olumlu sonuçlanmayan görüşmeler arasında yerini aldı.
“Doğru planlanmış şirket evlilikleri istikrar ve kar getirir”
Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Bahar Işın, şirket birleşmelerindeki temel felsefeyi, AA muhabirine değerlendirdi.
Küreselleşmeyle birlikte zorlaşan rekabet koşullarına dikkati çeken Işın, şunları kaydetti:
“Şirket birleşmelerinde temel kaygı, mevcut yeteneklerin paylaşımıyla daha büyük bir güç olmak. Küreselleşmeyle birlikte zorlaşan rekabet koşullarında şirketler ‘evlilik’ yoluyla bir çıkış arıyor. Başka bir sebep de rakibi ortadan kaldırma düşüncesidir. Satın almaya soğuk bakan şirketler birleşmeleri büyüme potansiyeli gördükleri için olumlu karşılar oysa piyasada artık rakip olmaktan çıkarlar. Uluslararası pazarlarda etkili lobi faaliyetlerini yürütmek de şirket birleşmelerinin başka bir nedeni. Yerel farkındalıkları doğru analiz ederek, yabancı algısını ortadan kaldırır.”
Işın, öte yandan şirket evliliklerinin karı dağıtarak vergisel avantajlar da sağladığını söyledi.
Şirket birleşmelerinin marka değeri üzerindeki etkisine de değinen Işın, “Günümüzün en kritik bilanço dışı maddi olmayan duran varlık olan marka değeridir. Şirket birleşmelerinin buna etkisi de tartışılmazdır. Doğru planlanmış şirket evlilikleri, mutlu çalışanlar, bol istikrar ve kar getirir.” değerlendirmesinde bulundu.