URTEB Uluslararası Rekabet ve Teknoloji Birliği
Fast-food tüketimine alternatif olacak şekilde her ülkenin kendi yerel mutfağını ve yerel ürünlerini kullanmasını yaygınlaştırmak için çalışan Slow Food hareketinin Bursa’da da faaliyeti geçmesi için ilk toplantı yapıldı.
Slow Food Örgütü, yaygınlaşan fast-food tüketimine karşı tepki olarak İtalya’da 1989 yılında kurulan ve günümüzde 150’den fazla ülkeye yayılmış olan bir yapılanma konumunda. Temel amacı fast-food tüketimine alternatif olacak şekilde her ülkenin kendi yerel mutfağını ve yerel ürünlerini kullanmasını yaygınlaştırmaya çalışmak. Örgüt, Carlo Petrini tarafından Roma’da açılan McDonalds şubesine tepki olarak kuruldu, manifestosu ise 15 ülkeden gelen katılımcılar ile Paris’te 1989 yılında imzaladı.
Bursa’ya değer katacak
Türkiye’de de yaygınlaşan Slow Food hareketinin Bursa’da da hayata geçirilmesi için ilk adım atıldı. Uluslararası Rekabet ve Teknoloji Birliği’nin ev sahipliğinde yapılan ilk toplantıya Slow Food’un Türkiye’deki kurucu liderlerinden gazeteci Nedim Atillakatıldı.
Atilla, toplantıda yaptığı konuşmada, hareketin 1989 yılında İtalya’da başladığını belirterek, “2006 yılında Slow Food hareketin Türkiye’de adımları atılmaya başlandı. Gelinen noktada Türkiye’de bugün 50’den fazla Slow Food birliği var. Fakat biz bir vakıf, dernek değil; platform, hareket olarak kalmaya özen gösteriyoruz. Kendimizi her yıl yeniliyoruz. 2006’dan beri Türkiye’de çeşitli çalışmalara imza atıyoruz. Bugün ilk toplantımızı yapıyoruz ve inanıyorum ki Bursa’da da Slow Food hayata geçecektir. Bu konuya inanmış çok değerli insanlar var ve onlar bize destek olacaktır. Bu yapılanma Bursa’ya da değer katacaktır. Sadece Bursa için değil, Türkiye ve dünya için kazançtır. Bursa bir sanayi şehri olsa da dokunulmamış çok güzel toprakları var. Ciddi tarım alanlarının bulunduğunu biliyoruz. Önemli olan buraları tüm Türkiye’nin tanıması ve kabulünün sağlanması. Slow Food da burada farkındalık yaratacaktır” dedi.
Dünyadaki en güçlü ikinci sivil toplum örgütü
Atilla, Slow Food’un, Rotary’den sonra dünyadaki en güçlü ikinci sivil toplum örgütü olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“1 milyon destekçisi, 200 bine yakın üyesi var. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından deklare edilen bir hareket. Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Vakfı çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları herhangi bir derneğe gerek duymaksızın doğrudan üyesi olup, bu hareketin bir birlikler şeklinde, gıda toplulukları şeklinde çalışmasını sağlıyorlar. Slow Food’un amacı, daha temiz, daha adil ve daha iyi gıdalara nasıl ulaşabileceğimiz şeklindedir. Slow Food üyeleri kendilerini değil, torunlarını düşünürler. Çünkü bizler çocuklarımız, torunlarımız için bu dünyada bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanırız. Slow Food hareketi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de var olan biyolojik çeşitliliğin korunmasını çok önemsemektedir. Bu konuda “Nuh’un Ambarı” ismiyle geliştirdiğimiz projeyle dünyanın farklı noktalarından çeşitli ürünleri koruma altına alıyoruz. Bursa’da kurulacak birliğimizden de öncelikli beklentimiz; Bursa bölgesinin endemik türlerinin saptanması, tanıtılması ve bunların FAO, yani Uluslararası Gıda Tarım Örgütü’ne tanımlanması. Daha sonra var olan ürünleri üretenlerin gelişmesinin sağlanması, mümkünse Bursa’da bir yeryüzü pazarı dediğimiz ve sadece 40 km çapında yerlerden gelen ürünlerin yer alacağı bir pazarın kurulmasına öncülük etmesidir. Bu konuda Bursa’da bir araya gelen iyi niyetli insanlar.”
Rekabet.net
